Uluğ Enerji patronlarının toplu iş sözleşmesinde sefalet ücreti dayatmasına karşı iş bırakan işçilerin Ankara’ya yürüyüşü sürüyor. Önceki gün Çanakkale’den Ankara’ya haklarını aramak için yürüyüş başlatan DİSK Enerji Sen üyesi işçiler Balıkesir’e ulaştı. Uluğ Enerji işçileri “İnsanca yaşayacak bir ücret için, çocuklarımızın rızkını patronların iki dudağı arasına bırakmamak için, ‘9 bin 600 liraya sen çalış Taylan Bey demek için yürüyoruz” açıklamasını yaptı.
Uluğ Enerji ile DİSK Enerji-Sen arasında toplu iş sözleşmesinde, talepleri karşılanmayan işçilere sefalet ücreti dayatıldı.İşçilerin talepleri 3 temel başlıkta zam, kıdemli işçilerin daha yüksek ücret alması ve yemek ücretleri oldu. TİS görüşmelerinin sonuçsuz kalması üzerine iş bırakan DİSK Enerji-Sen, Çanakkale’den Ankara’ya yürüyüş kararı aldı. Hak mücadelesi için start Çanakkale’den verildi. Balıkesir’e ulaşan işçiler “İnsanca yaşayacak bir ücret için, çocuklarımızın rızkını patronların iki dudağı arasına bırakmamak için, ‘9 bin 600 liraya sen çalış Taylan Bey demek için yürüyoruz” diyerek, Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda açıklama yaptı.
Açıklamada, “Biz kazandığımız zaman tüm enerji işçileri kazanacak. Bu yüzden bugün bize yalanlar söylüyorlar. İşçilerin onayı olmayan hiçbir maddenin altına bu sendika imza atmayacak. Çocuklarımızın yüzünü güldürecek düzeni beraber hayata geçireceğiz. Enerji işçilerine yakışır gerçek bir toplu iş sözleşmesini hayata geçirene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” denildi.
“BİZ NE İÇİN HAYATIMIZI VERİYORUZ?”
Enerji Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, enerji sektöründe çalışan işçilerin, her an iş cinayetleri ile karşı karşıya olduklarını ifade ederek, “Yaptığımız işin ne olduğunun farkındayız. Maalesef ki bu sermaye, her yıl en az 50 enerji işçisi arkadaşımızı, daha fazla kar etmek için bizden koparıp alıyor. Kaçını sakat bırakıyor, kaçını yaralı bırakıyor bilmiyoruz. Biz ne için hayatımızı veriyoruz? Çocuklarımıza götüreceğimiz ekmeği bir dilim daha büyütmek için. Ne için hayatlarımızı ortaya koyuyoruz, direk tepelerinde, trafo başlarında çalışıyoruz? İnsanca bir yaşam sürebilmek için. Ancak aldığımız ücretler de iş yerlerinde gördüğümüz muamele de çok açık bir biçimde ortaya koyuyor ki, ürettiğimiz emeğin, döktüğümüz alın terinin karşılığını alamıyoruz” sözlerine yer verdi.
“11 YILDIR BURADA BİR TOPLU İŞ SÖZLEŞME DÜZENEĞİ VAR”
İşçilerin insanca yaşayacak bir ücret talebinin olduğuna dikkat çeken Keskin, “Şirket yetkililerine bir gerçeği anlatmaya çalıştık. 11 yıldır burada bir toplu iş sözleşme düzeneği var. İşçiler bir sendikaya üyelerken, durup dururken binden fazla işçi bir sendikayı neden değiştirir? Bunun cevabı çok açık ortada; aldıkları ücretler onları geçindirmediği için, işçi arkadaşlarımız sendikamıza geldiler. Bu toplu iş sözleşmesinde de işçi arkadaşlarımız insanca yaşayacak bir ücret bekliyorlar” diye belirtti.
İŞÇİLERDEN 70 LİRALIK YEMEK ÜCRETİNE TEPKİ
TİS görüşmelerinde 9 bin 600 lira ücret sunulduğunda “sefalet ücreti” ile işçilerin karşısına çıkamayacaklarını ifade eden Genel Başkan Keskin, TİS masasından kalktıklarını kaydetti. Uluğ Enerji yetkililerinin işçilere 70 lira yemek ücreti belirlemesi üzerine gelişen süreci aktaran Keskin, “Uluğ Şirketinin yetkililerine 70 lirayı biz gönderdik. ‘Videonuzu çekin, bizim gibi direk tepelerine çıkmayın, 800 tane abonenin kapısını tek tek gezmeyin, yoksul bir halkın elektriğini kestikten sonra dayak yemek korkusuyla oradan kaçıp uzaklaşmayın, sıcak klimalı odalarınızda oturun, lüks araçlarınızla Ankara-Bursa arasında mekik dokuyun; 70 lirayla da karnınızı doyurun. Siz doyurursanız biz o 70 liranın altına imza atacağız’ dedik. Üzerinden iki hafta geçti hala ses seda yok” diye belirtti.