Ayvalık’ta açılan minyatür ve tezhip sergisine ilgi yoğun oldu.
Eğitimci Olcay Kınay ve gönüllü öğrencileri; Bingül Sevindik, Elif Battal Toprak, Fitnat Derici Özgüç, Fulya Yasemin Şenay, Meral Gülgenç Onuk ve Yasemin Ayberk tarafından Atatürkçü Düşünce Derneği salonunda gerçekleşen sergide birbirinden kıymetli 40 eser sergilendi.
16 Haziran’a kadar açık olacağı öğrenilen serginin açılışı; Ayvalık Belediye Meclis Üyesi Tülay Çankaya, Ayvalık Belediyesi Kültür Müdürü Ayşe Urul, ADD Ayvalık Şube Başkanı Ahmet Üzgeç, ünlü resim sanatçısı ve küratör Emine Alışık ve kalabalık bir sanatseverle birlikte gerçekleştirildi.
Sergi ile gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi emekli Öğretim Görevlisi Olcay Kınay, 30 yılı aşkın bir süreden bu yana tezhip ve minyatür üzerine çalışmalar yaptığını vurgulayarak, “Beynimi dinlendirebilmek için yaptığım bir çalışmaydı bunlar. Emekli olduktan sonra Ayvalık’ın Palabahçe mevkiindeki 13 Nisan Caddesi üzerinde bir atölye açtım. Mahalledeki ev hanımları ve çocuklarla birlikte önce duvar motifleri yapmaya başladık. Daha sonra da atölyemizde gönüllü olarak tezhip ve minyatür dersleri vermeye başladım. Bugün burada atölyemize eden altı öğrencimle birlikte, bir buçuk yılı aşkın bir zamandır yaptığımız çalışmaları sergiliyoruz” dedi.
Tezhip ve minyatür çalışmalarının Orta Asya Türkleri zamanından bu yana gelen sanat olduğunu kaydeden Olcay Kınay, “Orta Asya Türkleri savaşçı oldukları kadar, tabiata dönük sanat çalışmaları da yapan bir topluluktu. Bu çalışmalar arasında simutlar, ejderhalar gibi mitolojik ve efsanevi çalışmalar da yapmışlardı. İslamiyet’in kabul edilmesinin ardından da bu sergide gördüğünüz gibi geometrik eserler yapmaya başladılar. İslamiyet’te insan resimlerinin yapılması yasak olduğu için hayvanlara ve doğaya dönük daha çok çalışmalar gerçekleştirdiler. Anadolu Selçuklular ve Kanuni Süleyman zamanlarında birçok tezhip ve minyatür sanatçımız vardı. Cumhuriyetin ilk yıllarında bu sanat ölmeye yüz tutmuşken, Ordinaryüs Prof. Dr. Süheyl Ünver bu sanatı toplamaya başlamıştır. Bu sanat hakkında bugüne kadar çok sayıda kitaplar yazılmıştır. Biz de bugün o çalışmaların devamını gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bugün burada sergilediğimiz eserlerin bir kısmı o kitaplardan aldıklarımız, kimisi de kendi tasarımlarımızdan oluşmaktadır” diye konuştu.
Hem terapi hem sanat
Gönüllü kursiyerlerden Bingül Sevindik ise yaptığı açıklamada, haftanın iki günü olmak üzere bir buçuk yoldan bu yana yapmış oldukları eserlerin kendisi için psikolojik anlamda terapi niteliği taşıdığını belirterek, “Aslında bu süreç içerisinde yaptığımız birçok eser daha var. Ama serginin açıldığı bu salon oldukça kısıtlı koşullara sahip olduğu için en iddialı olduğumuz eserleri sergilemekle yetindik. Bu eserleri hayata geçirirken, artan kağıtlarımızla da kitap ayraçları yaptık. Burada olmaktan son derece mutluyum” şeklinde konuştu.