Türkiye’nin en kaliteli baldo pirincinin yetiştiği Gönen’de yaşanan çevre katliamı pes dedirtti. Gübre, süt, çeltik ve salça firmalarının atıklarını Gönen Çayı’na saldıkları iddia edilirken, vahşi depolama yapılan hayvan pislikleri ise vatandaşları canından bezdirdi.
Gönen’den geçen ve Marmara Denizi’ne dökülen Gönen Çayı’nda adeta çevre katliamı yaşanıyor. Türkiye’nin büyük firmaları arasında yer alan süt, salça, çeltik firmalarının atıklarını Gönen Çayı’na saldığı iddia edilirken, bir gübre firmasının ise hayvan pisliklerini vahşi depolama yaptığı, bu yüzden kokudan kimsenin yanına yaklaşamadığı yine iddialar arasında yer aldı. Gönen Çayı’nın kirliliğinin had safhada olduğu görülürken, bu çayın birçok tarım arazisinin sulamasında kullanıldığı biliniyor. Marmara Denizi’ne akan Gönen Çayı aynı zamanda temizlenmesi için eylem planı hazırlanan Marmara Denizi’nin kirliliğine sebep oluyor. Bir gübre fabrikasının bio gaz enerji üretimi sebebiyle hayvan kemresi kokusu ile Gönen merkezinde vatandaşları isyan ettirme seviyesine getirdi. Hayvan kemrelerinin vahşi depolama yapılarak hiçbir önlem alınmadan tarım arazilerinin olduğu bölgede depolanması sebebiyle, kokudan rahatsız olan çiftçilerin tarım arazilerine işçi götüremediği ve hasat yapamadığı iddia edildi.
Gönen Gündoğan kırsal mahallesinde çiftçilik yapan Ersan Arslan, “Gübre fabrikasının aşırı kokusundan çok rahatsız oluyoruz. Kara sinek bolluğu var. Geceleri camımızı, kapımızı açamıyoruz kokudan. Bilhassa sinekten rahatsızız. Biz istihdama karşı değiliz ama bu kokunun bir an önce bir şekilde yok edilmesi gerekiyor. Bunu yetkililerin bir şekilde yaptırması gerekiyor. Normal kara sinek değil bunlar iri iri kara sinekler var. Normal daha büyük kara sinekler kapıyı açıyorsun içeriye doluyorlar, camı açıyorsun içeriye doluyor bunların bir şekilde yok edilmesi gerekiyor. Bunlara önlemler alınması gerekiyor. Köyümüz ileri derecede kokuyor, sakin havalarda dışarıya çıkamıyoruz kokudan çıkmasan da fark etmiyor içeri geliyor kokular” dedi.
Gönen Hasanbey kırsal mahallesinde ikamet eden Halim Köken ise, “Yetkili arkadaşlara söylüyorum bu bizim Gönen Çayı’nın aktığı bölge Marmara Denizi’ne yetkili arkadaşların gidip bakması lazım burada çalışan fabrikaların oraya çaya attıkları pislik, hayvan pisliği ve diğer pislikler komple denize dökülüyor. Yani gidip denizde yüzemiyoruz, hastalık her şey var. Akşamları köyümüzde oturamıyoruz, bahçemize gidemiyoruz leş kokuyor yani hayvan pisliği kokuyor. Yetkililer buna bir an önce bir çare bulsun” diye konuştu.
Gönen Hasanbey kırsal mahallesinde ikamet eden Hasan Doğandönül de, “Ötesi berisi yok yani böyle bir şey olamaz. Hiç yakışmıyor. Hele burası Gönen’in birinci büyük mahallesine hiç yakışmıyor bu kokuya. Yazık bu insanlara” şeklinde konuştu.
Gönen’de ikamet eden Necati Kurt ise, “Zehirli atık bunlar, kimyasal. Daha önce deri fabrikalarında kostik nitrik ve bir takım kimyasallar bütün bitkilere zarar veriyor. Canlı bile yaşamıyor, eskiden büyük balık tuttuğumu bilirim. Şimdi nerede balık, çayda bir hiç canlı türü kalmadı. Belki bundan sonra düzelebilir. Tabakhaneleri kaldırdılar. Bir tek bu bölgede tutkal fabrikası atık salıyor diyorlar” dedi.
Gönen’de ikamet eden Muhsin Bağcı da, “Gönen’imize şu anda bir seneden beri yayılan bir koku var. Gönen Çayı kirletilmekte, Gönen halkı rahatsız, dolayısıyla ben de Gönenli vatandaş olarak rahatsızım. İki tane firma sayılıyor hayvan pisliğinden bağlı gaz üreten iki firmamızın bütün atıkları Gönen Çayımıza yayılıyor dolayısı ile Gönen Çayı kirleniyor hem de çok kirleniyor. İsterseniz yerine götürüp gösterebilirim mevcut akan yerleri. Kimlerin pislettiği de belli. Bunu gören, bilen yetkililer buraya yemek yemeğe geliyor. Otele geliyorlar, çayını kahvesini içip gidiyorlar. Bunları görmüyorlar ki bir gün orayı ziyaret etsinler. Gitseler bile kafalarını çeviriyorlar bu tarafa bakmıyorlar herhalde. O yüzden rahatsızız ama hakikaten ağır, pis bir koku var. İki tane firma var belli zaten. Gönen Çayı’nı kirleten biri süt firması, biri çeltik firması” dedi.