Ayvalık’ta; tezhip ve minyatür sanatçısı Oya Yavuz’un Ayvalık Belediyesi Sanat Galerisi’nde açtığı, “Geleneksel Sürrealist Dokunuşlar” sergiye ilgi yoğun oldu.
13 Ağustos akşamına kadar gezilebilecek olan serginin açılışına çok sayıda sanatsever katıldı.
Serginin açılışı, Ayvalık Belediyesi Kültür ve Sanat Koordinatörü Erkan Cılak tarafından gerçekleştirildi.
49 eserin yer aldığı sergiyle ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan sanatçı Oya Yavuz, İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Bölümü’nden mezun olan sanatçı, emekli olduktan sonra, hobi olarak başladığı geleneksel Türk sanatlarından tezhip ve minyatüre gönül verdiğini anlattı.
Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar eğitmenlerinden Yeşim Zilayaz ve çağdaş minyatür sanatçısı Arya Kamalı’dan dersler aldığını aktaran Yavuz, “Öğrencilik yıllarımda tarih derslerinden hiç hoşlanmazdım. Mezun olduktan sonra tarih beni çok cezbetti. Tezhip ve minyatür, en eski Türk bezeme sanatlarındandır. Bu iki sanat benim ilgimi çekiyordu. Tesadüfen İzmir’de Karşıyaka Belediyesi tarafından böyle bir kurs açıldı. Aslında o güne kadar benim resim sanatına da pek fazla ilgim yoktu. 62 rakamından tavşan figürü bile yapamayan yeteneksiz biriydim Ama eğitimle öğrenilemeyecek ve yapılamayacak bir şeyin olmadığına inanırım. Hocalarımın da destekleriyle bugün bu sanatı yapabiliyor ve bu eserleri ortaya çıkarabiliyor hale geldim” dedi.
Ev hanımlarının tezhip ve minyatür sanatlarına yönelmesini tavsiye eden Yavuz, “Ben bir hobi edinme kursuyla başladım. Şu anda bu sanatlar benim yaşam biçimim oldu. Bugün kişisel bir sergi açabilecek noktaya gelebildim. Oysa resim hakkında hiçbir bilgisi olmayan biriydim. Tezhip ve minyatür sanatı bizim öz kültürümüze ait olduğu için de kadınlarımıza ve gençlerimize bu sanata yönelmelerini tavsiye diyorum” diye konuştu.
Bugüne kadar pek çok karma resim sergisine katıldığını, ancak Ayvalık’ta açtığının ilk kişisel resim sergisi olduğunu kaydeden Oya Yavuz, tezhip ve minyatür sanatını ise şu sözlerle ifade etti;
“Tezhip, İslamiyet’te kutsal kitaplarda süsleme sanatı olarak görülmektedir. Osmanlı’da pek çok fermanın başlığında, Osmanlıca eserlerde, duvar süslemelerinde kullanılan bir sanattır. Minyatür ise tıpkı gazetecilerin yaptığı gibi o anın fotoğrafını almak, o anı resmetmektir. Minyatürde boyut yoktur. Sadece iki boyut üzerinde üst üste bile çizim yapılabilir. Bu anlamda bu sanat dalında sonsuz bir özgürlük vardır. Ama bu her iki sanatta da tasarım çok önemli diye düşünüyorum. Çünkü geçmişten günümüze gelen tezhip ve minyatür eserlerine bakılacak olursa, zaten her şey çok mükemmel olarak yapılmış. Klasikçi ve gelenekselci sanatçılarımız bana kızacaklar ama bence bu sanatlara yeni şeyler katmak lazım. Bence bu da tasarımla gerçekleşebilir ancak.”