İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul’da muhtarlar ile iftarda bir araya geldi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi iftar programlarına hız kesmeden devam ediyor. Bu çerçevede Yenikapı’da bulunan Kadir Topbaş Kültür Merkezi’nde İstanbul muhtarlarına iftar programı düzenledi. Düzenlenen programa İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve birçok muhtar katıldı. Ezanın okunmasıyla oruçlar açıldı. İftarın ardından kürsü konuşmaları gerçekleştirildi.
Programda konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Muhtarlık belki dünyada olmayan çok az olan bir yönetim şekli olarak ülkemizde var, çok eski bir makam ama aynı zamanla bu toprakların ve bizim örf adetlerimizin geliştirdiği bir usul. Bu usulü kaybetmek yerine bugün demokrasinin bütün dünyada ihtiyaç olarak yukarıya doğru tırmandığı bir ortamda tam aksine muhtarlık durumunu güçlendirmek ve muhtarlık kurumunu daha kurumsal hale getirmek konusunda kararlı bir süreci ortaya koymalıyız. Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak muhtarlarımızla çok sağlam bir diyalog, çok sağlam bir ilişki kurmak ve onlarla beraber sahada olma konusunda özenli bir gayret gösterdik. Örneğin şahsen ben hangi ilçeye gidersem gideyim, hangi mahalledeysem o mahallenin ya da yakın mahalle muhtarlarını davet ediyorum. Nasıl ki o ilçenin belediye başkanının yanımızda olması partisine bakmadan önemli bir unsur ise aynı şekilde meclis üyelerimiz ve muhtarlarımızın bizimle beraber olması bizi sahada güçlendiriyor. Göremediğimiz eksiği bizimle paylaşıyorlar, duyamadığımız bir sorunu bizimle konuşuyorlar. Akılcı bir süreç yönetimi içerisinde bunu yaşayan ve yaşatan her siyasi kimlik kazançlı çıkar. Bu anlamda muhtarlarımızla ilgili çok özel adımlar attık diyebilirim.” diye konuştu.
MUHTARLARA RAMAZAN DESTEĞİ
İmamoğlu, şunları kaydetti: “Özellikle şunu söylemek istiyorum, daha önce müdürlük diye tanımlanmış muhtarlık müessesesi artık İstanbul’da bir daire başkanlığı. 2022 yılında 8 milyon lira ile başlayan bütçesi olan daire başkanlığımız bu yıl 59 milyon liranın üzerinde bir bütçeyle muhtarlarımıza hizmet sunacak. Daire başkanlığımızın kurulmasıyla birlikte muhtarlarımızın ihtiyaçlarına hızla cevap verme konusunda gayret gösterdik. Şunu söylemek istiyorum İstanbul ya da herhangi bir şehirde baktığımız zaman tabii ki Valiliğimiz var, merkezi idarenin bir temsilcisi bir de bir yerel idare var. Ama Büyükşehir Belediye Başkanı, ama ilçe, ama belde. Bu kavramları mutlaka eklenti olarak birleşik bir biçimde muhtarlıklar beraber çalışması çok kıymetli. Örneğin biz tabii ki kurumsal olarak Büyükşehir Belediyesinin kapısını çalan ve onlara destek sunduğumuz on binlerce hatta dönem dönem 100 binlerce diyeceğimiz vatandaşımız var. Ama muhtar nasıl bir kapı muhtar her vatandaşın ilk sıkıştığında ya da bir ailenin kendini yalnız hissettiğin çaresiz hissettiğim bir anda en yakınında çalacak kapı muhtarlarımız. Bu bağlamda göreve geldiğimiz ilk ramazan ayında muhtarlarımıza -az önce ifade ettiler- bütün muhtarlarımıza ciddi sayıda bir ramazan desteği konusunda dağıtım yaparak onlara dedik ki ‘siz alın ve bildiğiniz fakir vatandaşlarımıza ihtiyacı olan vatandaşlarımıza kurumumuz adına siz dağıtın’ dedik. Beş yıldır bu geleneği sürdürüyoruz gururla sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Konuşmasında AK Partiye oy verenlerden destek isteyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Türkiye’nin yeninden düşmanlıkları bir kenara bırakıp barıştığı, parlamenter sisteme geçişin olduğu, TBMM’nin yeniden güçlü ve itibarlı olduğu, muhtarlık kavramının yeniden güçlü haline geldiği o sistemi kurmak ve Cumhuriyetimizin bize kazandığı o değerlerle barışmak için, Türkiye’nin nefes alması için elbette 14 Mayıs’ta hem Sayın Kılıçdaroğlu’na… CHP gönüldaşı olanlara bir şey demiyorum ama özellikle AK Parti’ye oy veren kardeşlerimin İYİ Parti’ye oy vermelerini kendilerinden rica ediyorum” dedi.
YETKİLERİNİZ ELİNİZDEN ALINDI
Akşener “Hem eski bir İçişleri Bakanı olarak hem de o muhtarlığın gençliğinde, çocukluğunda bizzat tecrübe etmiş bir kişi olarak konuşuyorum. Şimdi esas mesele ne? Para düzeltilir, imkanlar sağlanır her şey olur ama esas mesele muhtarın bütün özelliklerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bunun anlamı şu; bir milletvekilinden daha fazla oy alarak seçilen muhtar kendini seçenlere hesap verir, onların arkasında durur, onların her şeyini bilir. Bunu bilen muhtar o mahallede sığınmacı kaç kişidir, bilir. O mahallede uyuşturucuyu kim satıyor, bilirdi. Gençleri nasıl koruyacağını bilirdi. Esas mesele o garibana el uzatan, el olan milletin iradesiyle seçilmiş aynı zamdan devletin iradesini temsil eden FAK-FUK-FON bizlerin hepimizin vergileriyle oluşup vatandaşa, onun eksiğini gediğini gidermek üzere tahsis edilen bir kaynaktır. Kaymakamla beraber sizdiniz. Şimdi bir siyasi partinin, yani AK Parti’nin mahalle temsilcisi sizin yerinizi alsın diye yapıldı bütün dümenler. Bu dümenleri çözeceğiz asıl mesele budur.” dedi.
MİLLETİN PARASINI MİLLETE SİZ DAĞITACAKSINIZ
Ben bakandım, böyle sizin konumunuzda olan ağabeyleriniz gelmişti ziyarete, benden istedikleri yeşil pasaporttu. Hey gidi günler hey. O gün milletin oylarıyla seçilmiş, o seçilmişliğin saygısını gören muhtar bugün bütün yetkileri, bütün iletişim kaynakları elinden alınmış, o verilen büyük oya rağmen etkisiz hale getirilmişi bir millet temsilcidir. Bizim yapacağımız şey şu; elbette ekonomik olarak her şeyin giderilmesi lazım ama FAK-FUK-FON’un mahallenizde dağıtımını siz yapacaksınız. Milletin parasını millete siz dağıtacaksınız.
ELİNİZDEN BÜTÜN YETKİLER ALINDI
İstanbul büyük bir şehir olmasına rağmen 20 yıl evvel bu derece uyuşturucu satıcısı mahallelerde, ara sokaklarda yoktu şimdi var çünkü sizin elinizden bütün yetkiler alındı, mahallenizde kimler yaşıyor bilme imkanınız yok. Mahallenizin fakir fukarasını durumunu bilme imkanımız yok. Çünkü o keşmekeş özel olarak yaratıldı. Niye? Çünkü Sayın Erdoğan ve arkadaşları seçilmişi sevmiyor. Büyük oy alarak geleni de sevmiyor. Çünkü tek adam sistemini tercih ediyor. Onun için muhtarla başladı ve gelinen noktada Meclis’in kıymeti harbiyesi kalmadı. Muhtarların elinden alınan o yetkiler karşısında milletvekili duraydı bugün TBMM böyle bir durumda olmayacaktı.